İlkbahar mevsiminde civar illerden Ağrı’da bulunan yaylalara gelen göçerler, havaların soğumasıyla birlikte memleketlerine doğru yola koyuldular.

Ağrı’daki serin yaylalara gelerek yaz mevsiminin bunaltıcı sıcağından kaçan göçerler, şimdi ise kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte çıktıkları zorlu ve yorucu dönüş yolculuklarına devam ediyorlar. Ağrı’nın verimli yaylalarında 5-6 ay konaklayan göçerler, hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin altına düşmesiyle birlikte 2 hafta sürecek dönüş yolculuğuna 4’üncü gününde devam ediyorlar. Iğdır’ın Aralık ilçesinden Ağrı’ya geldiklerini belirten Ferit Saymaz sonbahar mevsimiyle birlikte havaların soğuduğunu ve bu yüzden özellikle akşamları çok zorlandıklarını dile getirdi.

“6 ay Ağrı’nın yaylalarında kaldık”

Havaların soğuk olmasından dolayı yayla dönemlerine son verdiklerini ve 4 gündür yola çıktıklarını kaydeden Ferit Saymaz, “Biz Mayıs ayında Iğdır’dan Ağrı’nın yaylalarına geldik. 6 ay Ağrı’nın yaylalarında kaldık. Kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte biz de memleketimize doğru yola çıktık. 10 gün boyunca hayvanlarımızı otlatarak Allah’ın izniyle Iğdır’a varacağız. Sonbahar mevsiminin son günleri olduğu için haliyle havalar soğumaya başladı. Bizde akşam vakitlerinde havaların soğuk olmasından dolayı üşümemek için etrafta topladığımız çalı çırpıları yakarak ısınmaya çalışıyoruz” dedi.

“Bu seneki yayla dönemimiz bitti artık”

Bu sene 800 küçükbaş hayvanla Ağrı’nın yaylalarına geldiklerini belirten Samet Kaya, kurt saldırılarına karşı sürüyü korumak için yanlarında çoban köpekleri bulundurduklarını söyledi. Önceki yıllara oranla bu sene yaylalarda fazla kaldıklarını vurgulayan Kaya, konuşmasının devamında ise şu ifadeleri kullandı:

“5-6 aydır biz Ağrı’dayız. Bu sene yaylalarda biraz fazla kaldık. Havaların soğumasıyla beraber biz de Iğdır’a doğru yola çıktık. Bu seneki yayla dönemimiz bitti artık. Önümüzdeki mayıs ayına kadar gelmeyeceğiz. Şu an 10 günlük bir yolculuk yapacağız. Bu 10 günün sonunda Iğdır’a varacağız. Havaların soğuk olması bizi yoruyor. Özellikle akşamları çok üşüyoruz. Soğuktan korunabilmek için kaban, bere, mont ne varsa giyiyoruz. Akşamları havanın soğuk olmasından dolayı bazı yerlerde durup dinleniyoruz. Kurt saldırılarına karşı da yanımızda çoban köpeklerimiz var. Bu köpekler sayesinde sürüyü kurt saldırılarına karşı koruyoruz. Bu şekilde yolculuğumuz devam ediyor.”